8 Temmuz 2013 Pazartesi

"Su-i Misal Emsal Olamaz" mı?

Pekala da olur. Mu?

Son günlerde diyerek başlamayı düşündüm önce fakat bu yanlış. Son günlerde değil. Her zaman. Bu ülkede her zaman "Onlar da yapıyor.", "Bak bu, şu, o ülkelerde de bu uygulama var." gibi. Tabii bu uygulamalar hep kötü olan uygulamalar, güzel uygulamalar değil. Peki bu ne demek yönetenlerin gözünde: "Onlar yapıyorsa biz de yapabiliriz. Onların yaptığının yanlış olması önemli değil." ''O adam öldürüyorsa ben niye öldürmeyeyim''e kadar gider bu konu.

Konu bu kadar basit değil. Başkalarının neler yaptığını tabii ki konuşup tartışmak gerekir. Bu ilerlemenin de önünü açan etmenlerden biridir. Hemen her zaman. Yalnız örneğin iyi olması lazım. Çünkü kötü örnekler adı üstünde "kötü". Onları örnek olarak göstermek ileriye değil tam tersine geriye doğru götürür. İyi derken de evrensel normlardan söz etmek lazım. İnsan Hakları Evrensel Beyananmesi bu normlardan en temel olanlarından. Onu kendimize baz alırsak sanırım yanlış yolda olmayız.

Verdiğin örnekler aslında bir kültürdür, ülkenin kültürünü ve gelişmişlik düzeyini gösterir. Örnek aldığın noktalar senin de bakış açını belirler. Çalışkan mı, tembel mi, dürüst mü, sahtekar mı olduğun konuya bakış açından anlaşılabilir. Bizim ülkemizde ne yazık ki ya kötü olan örnek gösterilip, bizimkinin "kötünün iyisi" olduğu vurgulanır. Hem de devlet büyüklerimiz tarafından.

Türkiye'de nedense yönetici güçler uygulamalarıyla ilgili tepki topladıklarında hep bunu yapıyor. Başlıyorlar en kötü örnekleri art arda sıralamaya. Keşke samimi olsalar da, gerçekten de en iyi ülkeleri örnek alsalar da, biz de bu kadar yorulmasak, bu kadar sıkıntı yaşamasak.

Geçenlerde sosyal medyada bir karşılaştırma fotoğrafı vardı. Sanırım Brezilya ülke olarak karşılaştırılabileceğimiz en güzel örneklerden biri ve bu örnek gerçekten de karşılaştırma açısından en doğrusu. Fotoğraf aşağıda.


Sonuç: Brezilya'da hükümet geri adım atmayı erdem kabul ederken, göstericileri dinlerken, bizde başbakan gösteri yapanları çapulcu ilan ediyor. Onlar diyerek ötekileştiriyor. %50 diyerek halkı doğrudan bölüyor. Daha ne denebilir ki?