1 Ekim 2014 Çarşamba

Sadakat ve Siyaset


Birkaç gün önce farketmiştim bu pankartı. İlginç gelmişti. İlginç gelmesinin asıl nedeni oradaki bir kelime: Sadakat. Sadakat önemli bir erdemdir. Bir erkeğin ya da kadının eşine, sevgilisine sadık olması mesela. Bir kişinin aile değerlerine sadık olması başka bir örnek olabilir. Yurtdışına gitmiş, orada yaşayan birinin kendi kültürüne sadık kalması, bulunduğu şehrin baştan çıkarıcılığından bu şekilde korunması mesela. Sıfırdan çok zengin olan bir insanın özüne, doğup büyüdüğü yere sadık kalması ve orası için birşeyler yapması da örnek olabilir. Yalnız bir siyasi figüre sadık olmak! Orada sorularım var işte.

Bir kişinin eşine sadık kalması demek o kişinin eşini aldatmaması, eşine yalan söylememesi şeklinde açıklanabilir. Fakat eşinin her yaptığını kabul etmesi ya da eşinin her dediğini sorgulamadan onaylaması anlamına gelmez. En azından benim aklıma gelmiyor böyle şeyler. Çünkü her insan hata yapabilir ve hatanın yapıldığı zaman kişiye bir şekilde söylenmesi gerekir.

Siyasette sadakat bana çok da uyan bir kavram değil. Son senelerde gerçi siyasi olarak o kadar uç görüşler oluşmuş durumda ki, birçoğu için 'Ya bizdensin ya da onlardan!' anlayışı sağlam şekilde yerine oturmuş durumda. Bunun bir örneği 'Yetmez! Ama evet!' dediğimiz zaman ortaya çıktı. Ya da geçenlerde Sezen Aksu'nun bir konuşmasında iktidarı eleştirmesinde. İktidarın bazı icraatlarını desteklediğinde hemen iktidar yanlısı kabul edilip sonrasında eleştirdiğinde de fikrinden döndüğü söylendi.

Peki gerçekten de herşey bu kadar basit mi? Yani ya birinden ya ötekinden olmak. Bu mudur yani olay? Kendi doğrularım olamaz mı benim? Bir birey olarak kendi doğrularıma göre karar verip onlara uygun şekilde oyumu kullanamaz mıyım? İllaki bir partinin dediğini mi yapmak zorundayım? Bu sorulara en güzel cevabı sanırım cumhurbaşkanlığı seçimleri verdi. İddia edilene göre MHP seçmeninin 1/3'ü Erdoğan lehine oy kullandı. Bunun pratik anlamı şu: Oy verdiğim parti benim görüşlerime uygun bir aday belirlemezse ben de istediğim gibi oy kullanırım! Gerçekten de bu iş bu kadar basittir. İnsanları A, B, C diye gruplandır önce. Sonra da birkaç siyasetçi istediğini yapsın, istediği adayı çıkarsın, istediği gibi at koştursun. Seçmen de sorgusuz sualsiz partisine oy versin. Futbol takımı tutmak gibi değil ki bu!


Yukarıdaki pankartı bu ve benzeri nedenlerle eleştiriyorum. Siyasette sadakat olmaz. Bazı konularda desteklediğin partiyi/kurumu takip edersin. Fakat kendi görüşlerine uymayan faaliyetlerinde de eleştirirsin. Sadık olmaya kalktığın zaman durum değişir. Hitler'in Almanlar'ı geliştirip Almanya'yı ilerleteceğine dair konuşmaları ve aksiyonları sonrası Yahudileri soykırımdan geçirmesine benzer bu. Partini takım tutar gibi desteklersen, liderine yanlış yapmaz gibi bakar, yanlışlarına göz yumar ve olduğu gibi kabul edip itaat edersen, sonra iktidar şehrine/ülkene ihanet ettiğinde sen de şehrine/ülkene ihanet etmiş olursun. Hem belediye başkanları için hem de başbakanlar için aynı şekilde geçerlidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder