7 Ekim 2014 Salı

Seçmeli Din ve Seçmeli Fizik Dersi Üzerine

Konu geçenlerde gündeme geldi. Velilerin isyanı vardı zorunlu din dersi ile ilgili. Din dersleri, malumunuz olduğu kadarıyla genel anlamda din dersi olmaktan çok uzak. Dersler Sunni İslam'ın Hanefi mezhebi üzerinden ilerliyor. Türkiye’de de halkın %90’ından fazlasının müslüman olması ve iktidarın ‘dindar nesil’ yetiştirme gayretleri sonucu oluyor tüm bunlar. Diğer mezhepler ve dinler ya çok yüzeysel öğretiliyor ya da hiç öğretilmiyor. Bu bir iddia olmaktan ziyade kendi geçmiş deneyimlerimden çıkarımım. 

''Dünyanın hiçbir yerinde zorunlu fizik, kimya dersinin tartışıldığını görmezsiniz. Ama din dersinin tartışıldığını görürsünüz!'' dedi Cumhurbaşkanı Erdoğan. (1) Yine aynı habere gore Milli Eğitim Bakanlığı zorunlu derslerin sayısının azaltılmasıyla ilgili acil olarak çalışma başlatmış. Gerçi başlık konuya ve içeriğe göre biraz yanlış yönlendiriyor insanı.

İlginç işler memleketindeyiz. Dünyanın hiçbir yerinde tartışılmayan bir konuyu tartışıyoruz: Zorunlu fizik, kimya derslerinin olup olmaması gerektiğini. 

Avrupa’da din adına, Hristiyanlık adına 9 tane büyük ve sayısı tartışmalı birçok küçük haçlı seferi düzenlenmiştir. Bu savaşların hiçbiri fizik ya da kimya adına değil, hepsi de din adına düzenlenmiştir. Hz. Muhammed dini yüzünden kendi yakınları tarafından memleketinden kovulmuş, sonrasında islama inananlar için savaşarak tekrar memleketine dönmüştür. Okulda öğretilen bilim dersleri yüzünden değil. Özellikle Ortadoğu’da defalarca cihat ilan edilmiş ve bu uğurda yüzbinlerce insan ölmüş, öldürülmüş, katledilmiştir. İnsanlar kendi üzerlerine bomba bağlayarak kalabalık, düşmanı olduğu insanların arasında üstündeki bombaları patlatarak intihar etmiştir. Din adına intihar bombacısı olmuştur. Fizik, kimya değil. Hele de matematik adına hiç değil.

İnsanlar en gelişmiş denen toplumlarda dahi tarikatlar oluşturmuş, hatta toplu intihar edenler bile olmuştur. Din adına, inanç adına yapılmıştır bunların hepsi. Newton’un hareket konusundaki üç yasasının doğruluğunu ispata çalışmak amaçlı yapılmamıştır bu intiharlar. Ki intiharların sonucundaki dağılmalar enerjinin korunumu prensibini doğrular niteliktedir.
Yöneticiler fizik kanunlarını kullanarak ülkelerini yönetmek ve düşmanlarını alt etmek konusunda çalışmışlardır. ABD 2. Dünya Savaşı’nı bitiren hamleyi yapıp bilim insanlarına atom bombası fikrinin gerçekleşmesini istemiş ve yapılan çalışmalar sonucunda bu görev başarılmıştır. Bilim insanlarına verilmiştir bu görev, din adamlarına, din görevlilerine değil. Çünkü atom dua edilerek değil, ancak bilimle parçalanabilirdi. 

Din, insanları yönetmek amaçlı olarak binlerce yıldır kullanılmıştır. Bilim değil. Bilim ilerleme, gelişme için kullanılır. Değişmez kişiye göre. Türkiye’de öğretilen eylemsizlik prensibi Guatemala’da öğretilenden farklı değildir. Ya da Singapur’da öğretilen akciğerin görevleri, Kuala Lumpur’da öğretilenden farklı değildir. Yerçekimi ivmesi deniz seviyesinde artarken rakım yükseldikçe azalır. Kişiden kişiye değişmez ama. Bana göre 9.83m/s2 iken bir başkasına göre 10m/s2 olmaz. Kişiye ya da fikre göre değişmez fizik kanunları. Kimi fizik kanunları zaman içinde farklı bilim insanları tarafından yalanlanabilir ya da kimi teoriler kanıtlanabilir. Fakat buradaki değişiklikler kişiye göre değişen olgular değildir. Bu kanunları bulan kişilerin kullandıkları yöntemlere, ellerindeki teknolojik imkanlara ve bilimsel yetkinliklerine göre belirlenir. Einstein Newton’un hareket kanunlarını atomaltında geçersiz kılmıştır, klasik fizikte değil. Diğer açıdan değil İstanbul’da öğretilen İslam ile Mekke’de öğretilen İslam arasındaki fark, Türkiye içinde iki komşu şehirde, hatta iki farklı camiide ya da iki farklı Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni tarafından öğretilen din bile birebir aynı değildir.
Dünya üzerinde şimdiye kadarki en kanlı savaşlar hep ya din adına ya da ırk adına olmuştur. Galileo engizisyon mahkemesi tarafından dinin öğrettiği bilime karşı olan çalışmaları ve söylemleri nedeniyle ölüme mahkum edilmiştir. Din geçmişte de insanları yönetmek amaçlı kullanılan bir güç olmuştu. Şimdi aynı amaçla kullanılıyor. Gelecekte de insanları yöneten bir güç olacaktır. İnsanlara fizik kanunlarına inanıp savaşmalarını söyleyemezsiniz. Şimdiye kadar hiç kimse bilimle alakalı olarak savaşmamıştır. 

Geçmişte, lise 3. sınıfta tüm derslerim 5 olmasına rağmen Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersim 1 gelecekti. Sınavda ne yazarsam yazayım yine de sonuç değişmiyordu. Hep 25-40 arası not alıyordum. Baya bi zorlama sonucunda 2 gelmişti karneme. Onca 5’in arasında biri 2’ydi. Dualar ezberletilirdi. Hem de uzun dualar. Ortaokuldayken Ayet-el Kürsi’yi ezberlemeden sınıfı geçemiyorduk. Mesele beceri meselesi değildi. Mesele din gibi oldukça kişisel bir olgunun zoraki öğretilmeye çalışılmasıydı. Kardeşlerimin de hepsinin başına geldi bu geçmişte. Bilmediğin dilde bir duanın zorla ezberletilmesi bana oldukça adaletsiz geliyor. Hele de aynı dine inanmayanların da buna zorunlu kılınmaları.

(1) http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/egitim/125669/Hepsi_gidecek_din_dersi_kalacak.html 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder