17 Haziran 2015 Çarşamba

Cumhuriyet Tarihinin En Önemli Seçimi Sonucunda Partiler ve Öngörüler

Daha seçim olmadan dahi AKP-CHP koalisyonu gibi bir seçeneğin memleket açısından en doğru kararlardan biri olacağını düşünüyordum. Seçim sonuçları açıklandı. Bir önceki seçim gibi %50-%50 değil, %40-%60 gibi bir tablo çıktı ortaya. HDP meclise barajı yıkıp girince herkesin planı müthiş derecede değişti.

Şimdi her gün günaşırı açıklamalar duyuyoruz. CHP'nin şimdiye kadarki yaklaşımı bir şekilde hükümetin kurulmasında rol almak isteğinde olduğu ve bunu da öncelikle MHP-HDP ile yapmak istediğini, bir şekilde, söyledi. Olmazsa AKP ile yapacak. Maksat memleketi hükümetsiz bırakmamak.

MHP dikkafalı davranıp "HDP ile olacak her seçeneğe kapalıyız, ama memleketi çözümsüz de bırakmayız." şeklinde konuşuyor. Bunun anlamı şudur:  "AKP ile koalisyona varım." Başka bir tercümesi olamaz. Çünkü azınlık hükümetinin doğru olmadığını düşünüyor. CHP ile güvenoyu alabilecek bir hükümet kurulamayacağı için tek seçenek AKP kalıyor geriye. İki kere iki dört yani.

AKP "Herkese sıcağız." diyor başta Cumhurbaşkanı olmak üzere üst düzey yöneticileri aracılığıyla. Başlatılmış bir çözüm süreci vardı ve habire sürüncemeye bırakınca süreci müthiş bir oy kaybına uğradılar memleketin doğusu ve güneydoğusunda. Aslında sadece oralarda değil, neredeyse tüm şehirlerde oy kaybı oldu AKP'nin. Çözüm sürecini MHP ile yürütmesinin olanağı olmayacağı için, MHP diğer yandan da seçim boyunca yolsuzluklar üzerinden prim yaparak oy toplamaya çalıştığı için bu konuların açıklığa çıkarılmasını savunacak. Yani çok temel diyebileceğimiz iki sorun var herkesin en olası dediği koalisyonun önünde. Benim "HDP barajı geçerse AKP-MHP koalisyonu olabilir." öngörüm vardı. O da geçersiz olacak gibi bu durumda.

HDP AKP ile potaya girmeyeceğini, hükümetlerine destek olmayacağını söyledi seçim öncesinde. Seçim sonrasında ilk konuşmada Demirtaş "Seni Başkan Yaptırmayacağız!" konuşmasını tekrarladı. Ve AKP ile koalisyon kurmayacaklarını bildirdi. CHP ve MHP ile koalisyona bir şekilde katılabilecekken bu olasılık da MHP'nin inadından dolayı olamayacağı için HDP'nin oluşacak koalisyon hükümetinde bulunma ihtimali yok gibi bir durumda. Barajı geçip meclise girmesi durumunda bütün dengeleri değiştiren parti şimdi hükümet kurulması konusunda oluşacak koalisyona girme konusunda zor durumda.

Siyaset ile ahlak kelimeleri bir arada pek kullanılamıyor. Çünkü dün meydanlarda bir diğeri hakkında ağzına geleni söylemekten, bel altı vurmaktan çekinmeyenler bugün çok kritik toplantıları yapabiliyor: Bakınız Tayyip Erdoğan-Deniz Baykal toplantısı.

Herkes dediğini uygularsa bana kalırsa tek uygulanabilir koalisyon AKP-CHP koalisyonu. HDP bu koalisyona dışarıdan destek verebilir ve ciddi anlamda işine de yarar bu durum. MHP'nin en baştan istediği Ana Muhalefet partisi olma hayali de gerçekleşmiş olur.

AKP ile koalisyonun CHP'ye ciddi oy kaybettireceğine şahsen inanmıyorum. Çünkü CHP'nin seçmeni için oy vermeyi düşünebileceği alternatif bir parti yok. Nasıl Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendi görüşlerine müthiş derecede uzak görüşe sahip olan ve şimdi MHP'den milletvekili olan Ekmeleddin İhsanoğlu'na kerhen oy verdilerse seçim yenilendiği zaman CHP'den çok ufak bir miktarda oy HDP'ye gidebilir. Diğerleri, büyük oranda, yine CHP'ye oy verecek.

MHP'ye gelince erken seçimin en çok kaybettireceği parti olacak. Çünkü yapılan istatistiklerin gösterdiği en çok "emanet oy"un olduğu parti HDP değil, MHP. O oylar AKP'ye geri dönünce, AKP'den bir kısım oylar da HDP'ye gidince yeni oluşacak mecliste HDP'nin MHP'den daha fazla oy alma ihtimaline karşı daha az milletvekiline sahip olacağı en olası sonuç.

Biraz önce dediğim gibi, siyaset ile ahlak bir arada pek olmuyor. Bu yüzden bugün A diyen yarın çok kolay B diyebileceği için bekleyip görmekten başka çare görünmüyor. Benim öngörüm AKP-CHP koalisyonunun olması ve yakın gelecekte de erken seçime gidilmesi şeklinde.

Bekleyip göreceğiz.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder