27 Haziran 2015 Cumartesi

Dini Nikah ve Resmi Nikah Mevzuuları

Geçtiğimiz günlerde Anayasa Mahkemesi oldukça hararetli tartışmalar başlatan bir karara imza attı. Resmi nikah olmadan imam nikahının olmasını normal kıldı AYM bu kararıyla.

Mesele şu ki, bir kişiyle imam nikahı kıyarak birlikte yaşarsanız 2-6 ay arasında hapis cezası alabiliyorsunuz. Fakat herhangi bir imam nikahı veya resmi nikah olmadan biriyle birlikte yaşarsanız o zaman ceza yok. İkinci mesele son dönemde yaygınlaşmaya da başladı. Bunda kanımca bir zarar yok. Fakat imam nikahını resmi nikah öncesinde kıymaya ceza olması meselesi de bence yanlış ve eşitliğe aykırı bir durum. Çünkü insanlara imam nikahı kıydığı için ceza vermiş oluyorsunuz bu durumda.

Yalnız bu kararda eşitliğe ve hukuka şöyle bir aykırılık var: Dini nikah kıyanların herhangi bir hak talepleri olamıyor. AYM kararında bunu özellikle vurgulama ihtiyacı hissetmiş. Yani dini açıdan gerekli düşünülerek evlenilse dahi yasal anlamda hiçbir geçerliliği yok bu evliliğin. Bence bu karardaki asıl sorun da bu.

Medeni kanunumuz İsviçre'den ithal edilmiş. Türkçe'ye çevirip birkaç değişiklik ile uygulamaya koymuşuz. Biraz araştırınca orada da evli olmayıp birlikte yaşayanların haklarına dair bilgi bulmaya çalışınca onların da evliler gibi olmadığını gördüm. Bu konuda sanırım en güzel uygulama İskandinav ülkelerinde. Orada evlenmek çok yaygın değil. Yalnız birlikte yaşama da belli bir süreyi aşmışsa evli bir insanla aynı hakları veriyor kadına da erkeğe de. Bizdeki yasada sanırım asıl bu mevzuu eksik. Aynı evde 3 sene  yaşayan bir çiftin yasal olarak evli olmasa dahi evli bir çiftten ne farkı var? Bence fark yok arada. Yasal durumda var ama. Asıl sıkıntı da bu noktadan kaynaklanıyor.

1- Birlikte yaşayanlara hak yok, ceza yok.
2- İmam nikahı ile yaşayanlara hak yok, ceza var.
3- Resmi nikah ile yaşayanlara hak var ceza var.

Peki bu üçü arasında pratik olarak bir fark var mı? Olduğunu düşünmüyorum.

Her ne kadar Avrupalı diye lanse etmeye çalışsak da kendimizi ve ülkemizi aslında Ortadoğuluyuz biz. Bunun anlamı bizim aile, evlilik, birlikte yaşama vb. gibi durumlar için pek de açık görüşlü olduğumuz söylenemez genel anlamda. Bu yüzden de AYM'nin bu kararı gibi durumlar olduğunda ciddi tepkiler gelebiliyor. Bunu çözmenin yolu da şu şekilde:

1- Birlikte yaşayanlar eğer bunu belli bir süre için, mesela 3 sene, kanıtlayabilirlerse o durumda evli çiftlerle aynı haklara sahip olmalı. Özellikle çocuk vesayeti ve miras gibi konularda.

2- İmam nikahı isteyenler bunu yapabilmelidir. Yani imam nikahı resmi nikah olabilmelidir. Diğer bir deyişle imamlar da belediye memurları gibi resmi anlamda nikah kıyabilirlerse aslında bu sorunlar ortadan bir ölçüde kalkar. Çünkü bazı çiftler resmi nikahı sadece bir zorunluluk olduğu için yapıyor. Kendilerine kalsa imam nikahı gayet yeterlidir. Haksız da değiller bence. İmamlar da resmi nikah kıyabilirse, yasalar önünde sayılan bir nikah olduktan sonra niye sorun olsun ki?

3- İsteyenler sadece resmi nikah yapabilmelidir. Sadece "toplum ne der?" diye düşünerek imam nikahı kıymak bana doğru gelmiyor. İstemeyen imam nikahını yapmayabilir.

Bu dediklerim olursa insanlar evlilik gibi önemli bir kararda daha rahat davranabilirler ve üstlerinde o kadar da büyük bir baskı hissetmezler.

Pratiğe gelince, ülkemiz, yukarıda da belirttiğim gibi, Ortadoğulu olduğundan uygulama bir takım sorunları beraberinde getirecektir. En başta yargının bu yeni duruma alışması gerekecek. Halkın alışması konusuna gelince, onların alışması ve kabullenmesi en az 20 yılı bulabilir. Çünkü 10 yılı aşkın bir süredir paradan 6 sıfır atılmasına rağmen en başta Cumhurbaşkanı olmak üzere bir çok insan halen daha trilyon, katrilyon terimlerini kullanıyor. Sigara kapalı ortamlarda yasaklanalı 7,5 yıl olmasına rağmen halen daha birçok mekan içeride sigara içiriyor. Rusya'da bir yıl önce yürürlüğe giren yasak her yerde uygulanıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder